Tarih

Divan-ı Hümayun Nedir?

Divan-ı Hümayun, 15. Yüzyılın ortalarından 17. Yüzyılın ortalarına dek Osmanlı İmparatorluğu’nda bulunmuş olan en yüksek karar organlarından biridir. İmparatorluğun yıkılışına kadar bulunmuş olsa da 17. Yüzyılın ortalarından itibaren Divanı Hümayun önemini yitirmiş, 2. Mahmut zamanında teşkilat reformu ile kabine sistemine geçildiğinde karar verici niteliğini yitirmiştir.

Divan-ı Hümayun’un asli üyeleri arasında sadrazam, Rumeli beylerbeyi, Kaptan-ı Derya, yeniçeri ağası ve nişancı ile vezirlik rütbesine sahip olan kişiler bulunurdu. Başlangıç itibarı ile yüksek bir devlet dairesi olan Divan sonraları kurul niteliği kazanmış ve varlığını bu şekilde sürdürmüştür. Farklı devlet işlerinin görüldüğü divan, Divan-ı Hümayun dışında toplanış amacına göre daha farklı isimler ile de anılmıştır. Bunlardan ilki, padişahın halk önüne çıktığı Ayak Divanı, ikincisi yabancı ülke elçilerinin kabul edildiği Galebe Divanı, üçüncüsü vezir sefere çıkarken toplana Sefer Divanı, dördüncü olanı sefer sırasında yapılan At Divanı ve sonuncusu da yeniçeri maaşlarını toplandığı Ulufe Divanıdır.

Osmanlı Devleti’nden Önce Divan-ı Hümayun

İslam tarihinde devletin gelirleri ve giderleri ile ilgili işlerin yürütüldüğü ilk divan 634 yılında ikinci halife Ömer zamanında kurulmuştur.  Emeviler döneminde ise divan sayısı arttırılmış, merkezde devlet işlerini yürüten bir divan bulunurken eyaletlerde de farklı işler için devlet dairesi konumunda divanlar kurulmuştur. Büyük Selçuklularda ise Divan-ı Ala devletin en yüksek yönetsel kurumu olarak bulunurdu.

Osmanlı Devleti’ne gelindiğinde Divan-ı Hümayun’un imparatorluğun önemli işlerinin görüldüğü yapılan müracaat ve dilekçelerin kabul edildiği bir anlamda yüksek mahkeme görevi gören bir kurum haline gelmiştir. Topkapı Sarayı’nda toplanan divan, İstanbul’un alınmasından sonra çoğalan devlet işlerinin azaltılması amacı ile kurulmuştur.

Osmanlı Devleti’nde Divan-ı Hümayun

Osmanlı Devleti’nin merkez teşkilatında bulunan 3 temel biri olan Divan-ı Hümayun ve kalemleri, imparatorluğa dair şer’i, örfi, idari ve askeri dava ve şikâyetlerin görüşülüp tetkik edilmesinden sonra karara bağlanmasını sağlardı. Divanda hangi millete mensup olunursa olunsun görülen tüm davalar kadın erkek tüm halka açık şekilde yapılırdı. Devletin askeri, idari ve siyasi işleri doğrudan, diğer işler ise dilekçe ya da talep üzerine tetkik edilirdi. Divanda tüm kararların tarafsız bir şekilde verildiğinden söz edilebilir. Ayrıca sulh ve savaş gibi kararlar da yine burada alınırdı. Divanda çeşitli sebepler nedeni ile bitmeyen kararalar padişahın mutlak vekili olan veziriazam tarafından karara bağlanırdı.

Divan-ı Hümayun, kapıkulu askerlerine ulufe dağıtımı için de toplanır, gelen elçiler burada ağırlanır sadrazamla görüşür ve ardından padişahın huzuruna çıkarılırdı. Fatih zamanına kadar divana padişahlar başkanlık ederdi. Fatih döneminden itibaren Divan-ı Hümayun’a padişah adına baş sadrazam başkanlık etmeye başlamıştır. Toplantılar ise cumartesi, Pazar. Pazartesi ve Salı günleri yapılırdı.

Yapılan divan toplantıları 18. Yüzyıldan sonra haftada ikiye ve ardından da haftada bire indirildi. Sonraki zamanlarda bu toplantılar iyice terk edilerek işlerin takibi sadrazama bırakıldı. Daha sonraları sadece elçi kabulü şeklinde faaliyet sürdüren Divan-ı Hümayun bu tarihlerden itibaren devlet işlerini hiçbir şekilde görülmediği bir kurum olarak sembolik şekilde kalmaya devam etti.

Divan toplantılarının yapıldığı Topkapı Sarayı’ndaki Kubbealtı binası Sultan Süleyman zamanında Damat İbrahim Paşa tarafından yapılmıştır. Toplamda 3 kubbe altında bulunan Divan-ı Hümayun binası, kubbelerin birinde divan üyelerinin toplantı yaptığı müzakere salonu olarak hazırlanmıştır. Bu salonda üyelerin oturacağı yerler önceden belli olduğu gibi vezirlerin oturduğu yerin üstünde de padişahların divan toplantılarını gizli bir şekilde takip ettikleri Kasr- Adl denilen bir bulunurdu. 18. Yüzyılda etkinliği azalan Divan-ı Hümayun buna rağmen ortadan kaldırılmayarak, imparatorluğun sonuna dek muhafaza edilmiştir.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu