Hüma Kuşu Nedir? Özellikleri Nelerdir? Hüma Kuşu Efsanesi
Hüma Kuşu, kökeni çağlara dayanan ve efsaneye göre görülmeyecek derecede yüksekten uçan, hatta hiç dinlenmeden uçabilen efsanevi bir kuştur. Bazı kaynaklara göre ayakları bile olmayan bu mitolojik kuş, farklı kaynaklarda farklı şekillerde resmedilmiştir. Bu kaynakların bazıların Hüma Kuşunun resmi yeşil kanatlı, sarı gagalı serçe büyüklüğündeyken, bazı kaynaklarda ise daha büyük yapıda ve geniş kanatlı daha iri bir kuş olarak resmedilmektedir. Hüma Kuşu efsanesi nedeniyle genelde büyük bir kuş olarak resmedilir.
Bu efsanevi kuşu merak edenlerin, Hüma Kuşu ne demek? Olarak sözlük anlamını sıkça merak ettikleri görülüyor. Hüma kelime kökeni olarak Farsça Homā kelimesinden geliyor olsa da, birçok kaynakta Arapçada ruh anlamına gelen Hu ve su anlamına gelen Ma kelimelerinde meydana geldiğine yer verilir.
Bazı resmetmeler ve anlam yüklemelerin gerçekçiliği birçok platformda hâlâ tartışılırken, Hüma Kuşunun, Türk boylarındaki inanışlarda da etkisi olduğu görülür. Her ne kadar Türk boyları arasında farklı anlamlar yüklenmiş olsa da, genel olarak mutluluk, huzur, bolluk, bereket getirdiğine inanılırdı. Hüma Kuşunun özellikleri inanışlara göre değişkenlik gösteriyor olsa da, getirdiğine inanılan tüm bu artılar nedeniyle Türk kültüründe Cennet Kuşu olarak da bilinir.
Hüma Kuşu Efsanesi
Hüma Kuşu efsanesi, her uygarlıkta farklı şekillerde efsaneleştirilmiştir. Hüma Kuşu efsanesi uygarlık ve inanç ne olursa olsun, ortak paydada zenginlik, mutluluk, saadet, iyilik, talih, cennet gibi anlamlarla güçlendirilmiştir.
Hüma Kuşu efsanesinin Ön Asya Mitolojisinde yeri, yine zenginlik ve mutluluk getirmesidir. Bunun dışında hiç durmaksınız uçarak, yedi kat göklere gittiği, hatta cennette oturduğuna inanılır.
Hüma Kuşu efsanesi, Azerbaycan’da anlatılana göre ise Hüma Kuşunun uçurulması sonucu kimin başına konarsa ya da gölgesi kimin üzerinden geçerse o kişinin hükümdar olacağına dair bir inanış vardır.
Hüma Kuşu efsanesi, Türk kültüründe de Azerbaycan’da olduğuna benzer şekilde betimlenmiştir. Hüma Kuşunun, birinin üstüne konması, gölgesinin düşmesi veya pislemesi sonucu o kişinin mutluluğa ereceği ya da hükümdar olacağına dair inanışlar vardır. Osmanlıdaki Hümayun kelimesi, Hüma sözcüğünden türemiştir. Bu yüzden, Talih Kuşu ve Devlet Kuşu olarak adlandırılmıştır.
Türk Kültüründe Hüma Kuşu
Türk kültüründe Hüma Kuşu, sadece Hüma Kuşu efsanesinin anlatılmasıyla kalmamıştır. Aynı zamanda resim ve edebiyat alanlarına da etki etmiştir. Eski Türk kültüründe Umay ismiyle de rastlanan bu kuş cennette yaşaması ve çok yükseklere uçması, hatta bazı kaynaklara göre Tanrı’ya kadar gidip gelmesi sebebiyle erişilemeyecek yükseklikleri anlatan bir semboldür. Resmetmelerde, uçsuz bucaksız gökyüzünde ayakları gözükmeyecek ve yanında başka varlık olmayacak şekilde yükseklik ve derinlik anlatır şekilde çizilmektedir.
Anadolu’da işlenen motiflerde ise gül, bülbül vb. kalıplar kullanılarak işlendiğine rastlanır.
Günümüzde Hüma Kuşu
Günümüzde Anadolu’da hâlâ Hüma Kuşu ile ilgili hikayelere rastlamak mümkündür. Bilinen hikayelerdeki ismi Talih Kuşu veya Devlet Kuşu olarak adlandırabileceği için, bu isimlerin de Hüma Kuşunu anlattığını bilmek gerekir. Bazı Türk lehçelerinde ise Umay/Kumay Kuşu olarak adlandırıldığına rastlanır. Bu isimler Hüma Kuşu efsanesinin Türk Kültüründeki etkilerinin günümüzde de devam ettiğinin kanıtı niteliğindedir.
Hüma Kuşu efsanesinin etkilerinden birinin yaşandığı ülkelerden bazıları İran ve Özbekistandır. İran hava yolları armasında Hüma Kuşunu kullanırken, Özbekistan ise direkt olarak devlet armasında bu efsane kuşa yer vermiştir.
Edebiyatta Hüma Kuşu
Hüma Kuşunun edebiyatta kullanımı, Osmanlı, Türk, Fars ve Urdu edebiyatlarında sıklıkla görülür. Edebiyatta Hüma Kuşu etkileriyle oluşturulan eserlere; Gazali’nin Risaletü’t tayr adlı eseri, Ali Şîr Nevaî’nin Lisânü’t-Tayr adlı eserleri örnek gösterebilir.
Hüma Kuşu, Feniks, Garuda, Simurg ve Kaknük gibi diğer efsanevi kuşlarla olan ortak özellikleri nedeniyle, bu kuşlarla sıklıkla karıştırılsa da özellikle Divan şiirinde adından en fazla söz ettiren efsanevi kuştur. Bâki’nin divan edebiyatına ait bir beyitte şu şekilde yer verdiği görülmüştür.
- Zülf-i siyahı sâye-i perr-i Hümâ imiş,
İklim-i hüsne anun için pâdışâ imiş. - Siyah zülfü Hümâ kanadının gölgesiymiş,
Güzellik ülkesine onun için padişahmış.
Burada direkt olarak Hüma Kuşuna değil, siyah zülfü Hüma’nın gölgesine benzetilen bir sevgilinin güzelliğinin, güzellik ülkesinin padişahı olduğu betimlenmektedir.
Hüma Kuşu Yükseklerden Seslenir adlı Türkü
Huma kuşu yükseklerden seslenir,
Yar koynunda bir çift suna beslenir,
Sen ağlama kirpiklerin ıslanır,
Ben ağlim ki belki gönül uslanır.
Ben ağlim ki gülüm eylen eylen eylen,
Belki gönül uslanır.
Sen bağ ol ki ben bahçende gül olim,
Layık mıdır yanim yanim kül olim,
Sen efendim ben kapında kul olim,
Koy desinler bu da bunun kuludur.
Ben ağlim ki gülüm eylen eylen eylen,
Belki gönül uslanır.