Kavalalı Mehmet Ali Paşa İsyanı, Kavalalı Mehmet Ali Paşa Kimdir?
Kavalalı Mehmet Ali Paşa isyanı, 19. Yüzyılın ilk yarısında, Osmanlı Devleti’nin ordu ve donanma anlamında zor duruma olduğu bir durumda ortaya çıkan ve Osmanlı Devleti’ni en çok uğraştıran isyanlardan biridir. Kavalalı Mehmet Ali Paşa isyanına geçmeden önce, Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yı tanıyalım.
Kavalalı Mehmet Ali Paşa, 4 Mart 1769 yılında Dünya’ya gelmiş aslen Konyalı, babası İbrahim Ağa annesinin adı Zeynep olan bir kişidir. Toprak ve kan davası problemi nedeniyle Kavala’ya göç eden Mehmet Ali, İbrahim Ağa’nın 17 çocuğundan hayatta kalan tek çocuğuydu. Bir süre babasının yanında tütün ticareti yapan Kavalalı Mehmet Ali Paşa, 1787 yılında askerliğe başlamıştır.
Napolyon’un Mısır’ı istilası sırasında sıradan bir asker olarak görevlendirilen Kavalalı Mehmet Ali Paşa, Mısır geri alındıktan sonra, Mısır’da kalarak başıbozuk askerlerin serçeşmeliğini elde etmiştir. Mısır Valisi Hüsrev Paşa’nın başıbozuk askerlerin Mısır’dan tahliyesine karar verdiğini öğrenen Kavalalı Mehmet Ali Paşa, başıbozuk askerlerin maaşlarını alamamalarını bahane edip, başıbozuk askterleri isyan ettirip, valiyi kaçmaya mecbur bırakmıştır. Mısır Valiliğini elde etmek isteyen Kavalalı Mehmet Ali Paşa, sonradan Mısır’a vali olarak atanan Hurşid Paşa’yı da bir bahane ile atlayıp, Mısır Valiliğini 1805 yılında elde etmiştir.
Mısır Valisi Olduktan Sonra Kavalalı Mehmet Ali Paşa
Amacına ulaşarak Mısır Valisi olan Kavalalı Mehmet Ali Paşa; eğitim, donanma, ordu, tarım, fabrika gibi birçok alanla radikal değişiklikler yaptı. İlk iş olarak Mısır’da nüfuz sahibi Memlükleri ortadan kaldırıp, Avrupa’dan hocalar getirterek orduya eğitimler verip, ekipmanları güçlendirerek kendisine güçlü bir ordu kurdu. Memlüklere yaptığı müdahaleye rağmen yönetimde etkili olmalarına dayanamayıp, Memlük Beyleri hareket geçmeden 1811 yılında Mısır’daki Memlük egemenliğini kesin olarak sona erdirip, elini rahatlatmıştır.
Yayılmacı bir politika izleyen Kavalalı Mehmet Ali Paşa etrafındaki topraklar gelişen olayları yakinen ve bizzat takip ederek yeni topraklar için sürekli fırsat kolluyordu. İlk fırsatı 1815 yılında Kahire’deki Arnavut askerlerinin çıkardığı ayaklandırmada elde etti. Kendisine sorun çıkaracağını düşündüğü 25.000 Arnavut askerini, ayaklanma büyümeden Sudan’ın fethi için görevlendirdi ve Sudan, Mısır’ın kontrolü altına girdi.
Kavalalı Mehmet Ali Paşa İsyanına Giden Yol
Osmanlı’ya bağlı bir şekilde hareket etmeye devam eden Kavalalı Mehmet Ali Paşa, Osmanlı Devleti’nin bastırmak güçlük çektiği Mora İsyanı için seçkin askerlerini görevlendirerek, isyanı başarıyla bastırmayı başardı. 1827 yılında Mora isyanını bastırmasından sonra, dönemin Padişahı II. Mahmud’ dan, Suriye’yi kendisine vermesini talep etti fakat II. Mahmud olumlu bir cevap vermedi.
Kavalalı Mehmet Ali Paşa, Osmanlı Devleti’nin zor durumda olduğunu biliyordu ve II. Mahmud ‘dan aldığı cevap hiç hoşuna gitmemişti. Yine de bu cevaba rağmen yayılmacı politikasından vazgeçmeyen Kavalalı Mehmet Ali Paşa, güçlü bir merkezi otorite kurmak istiyordu, bunun için gerekli olan askeri güç ve idari kaynakların Suriye’yi olduğunu biliyor ve Suriye’yi ele geçirme planları yapıyordu. Akkâ Valisi Abdullah Paşa ile arasındaki bir ihtilafı bahane eden Kavalalı Mehmet Ali Paşa; İbrahim Paşa kumandasındaki bir orduyu Suriye’ye gönderdi.
Suriye’yi Mısır’a bağlamayı kafasına koyan Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yı yola getirmek kolay değildi, emrinde 20 – 30 bin eğitimli ve kabiliyetli asker, 15 – 20 gemiden oluşan donanması bulunuyordu. Sadece karadan gönderdiği askerlerle değil, sahillere gönderdiği donanmalarla da Suriye hakkındaki maksadını iyiden iyiye belli eden Kavalalı Mehmet Ali Paşa, Osmanlı Devletiyle çarpışmasına vesile olacak fırsatı yakalamıştı.
Kavalalı Mehmet Ali Paşa İsyanı
Kavalalı Mehmet Ali Paşa, üzerine gönderilen Edirne Valisi Ağa Hüseyin Paşa’yı mağlup edip, Toros Dağlarından Konya’ya girerek, Konya Ovasını ordugah olarak belirledi. Gittiği yerlerde halkı Mısır’a ısındırmak için kurnazca politikalar izleyen Kavalalı Mehmet Ali Paşa, İstanbul Hükümeti’nin Anadolu halkı üzerinde uyguladığı baskının tam tersi yönde hareket ediyordu. Durumun farkına varan Sultan II. Madmud, bu sahte duruma halkın kanmaması için her tarafa ferman dağıttıysa da, fermanın etkili olmadığını görerek, durumun savaşla çözüleceğine kanaat getirmiştir.
- Mahmud’ un görevlendirdiği Reşid Mehmed Paşa alelacele Konya’ya gelip, Mısır Ordusu ile şiddetli bir savaşa girmiştir, Osmanlı Ordusu mağlup olmuş, Reşid Mehmet Paşa esir alınmıştır.
Kütahya Antlaşması
Kütahya’ya ilerleyen Mısır Ordusunun bir türlü önü kesilemiyordu, bunun üzerine II. Mahmud, Büyük Britanya ve Fransa’dan yardım istediyse olumlu yanıt alamamıştır. Fransa, Mehmet Ali Paşa’yı desteklerken, İngiltere ise Osmanlı’nın iç işlerine karışmak istemediğini belirterek çekimser kalmıştır.
Bunun üzerine Rusya’dan yardım istemek zorunda kalan II. Mahmud’ un talebi üzerine, 8 Temmuz 1833 tarihinde Rusya ile Hünkâr Antlaşması imzalanmış ve Rus donanması İstanbul’a demirlenmiştir. Boğazların Rusya denetimine geçmesinden endişe eden İngiltere ve Fransa arabuluculuk rolü üstlenerek, Kütahya Antlaşmasının ( 14 Mayıs 1833 ) imzalanmasını sağlamışlardır.
Kütahya Antlaşmasına göre; Mısır, Suriye ve Girit valilikleri Kavalalı Mehmet Ali Paşa‘ya verilirken; Cidde ve Adana valilikleri de oğlu İbrahim Paşa’ya verildi.
Kalıcı Barışın Oluşturulması
Antlaşmadan her iki tarafta hiç hoşnut olmadı, II. Mahmud Mısır valisini ortadan kaldırıp, kaybedilen toprakları geri almak üzere Osmanlı Ordusunu üzerine gönderdi. Osmanlı ve Mısır Ordular Nizip’te karşılaştı, Osmanlı ordusu tekrar bozguna uğradı. Bunun üzerine Rusya’nın devreye girmesinden çekinen Avrupa Devletleri konuyu tekrar görüşmek üzere Londra’da konferans düzenleyerek, antlaşma imzalanmasını sağladılar.
Londra’da imzalanan antlaşmaya göre; Suriye, Girit ve Adana Osmanlı Devletine, Mısır ise Kavalalı Mehmet Ali Paşa’ ya teslim edilmiştir. Kavalalı Mehmet Ali Paşa, hem elde ettiği zaferlerin anlamı kalmaması hem de arzuladığı Suriye’nin elinden alınmasını başta kabullenemese de İngiltere ve Avusturya’nın Beyrut’a asker çıkarması ve İngiliz donanmasının Lübnan kıyılarını topa tutması nedeniyle antlaşmayı kabul etmek zorunda kaldı. 1845 yılında İstanbul’a gelip padişaha bağlılığını bildiren Kavalalı Mehmet Ali Paşa, 1849 yılında Kahire’de öldü.