Tümörler İçin Zehir Olan Omega-3
Tümör, hücrelerin kuralsız ve sınırsız çoğalmaları nedeniyle; vücudun herhangi bir yerinde oluşan kitlelere verilen isimdir. Normal bir hücre döngüsü; hücrenin, gelişmesi, büyümesi ve ölmesi ve yeniden hücre yapımı şeklinde devam ederken anormal bir durumun oluşmasıyla yapım ve yıkım işleminin farklı çalışmasıyla kontrolden çıkar. Bunun sonucunda ihtiyaç duyulmadığı halde yeniden hücre yapımı olur ve yapılan hücrelerde zamanında ölmediği için gereksiz hücre birimi sonucu, kümeleşmeler başlar ve tümör oluşur.
İyi bilinen bir omega-3 ( çoğunlukla balıklarda bulunan DHA ) etkisi sayesinde birkaç gün içinde, tümör yapılarının parçalanmasına neden olur. Yapılan araştırmalar; bu umut verici keşfi şöyle açıklıyor; asidozdaki tümör hücreleri, yağ asitlerine açtırlar. Dolayısıyla omega-3’ün vücuda alınmasıyla, kendilerini DHA ile doldururlar, ancak onu doğru şekilde depolayamazlar ve kelimenin tam anlamıyla kendilerini zehirleyerek, öldürürler.
Tümör ve Omega-3 Arasındaki Bağlantı
Louvain Üniversitesindeki, araştırmacılardan oluşan ekip; tümörlerin, içindeki asidik bir mikro ortamdaki ( asidoz ) hücrelerin çoğalmak için; bir enerji kaynağı olarak glikozu, lipitlerle değiştirdiğini keşfetti.
Araştırmacılardan biri olan Prof. Freon, Cyril Corbet ile 2020 yılı içerisinde yaptığı araştırmada; bu hücrelerin en agresif hücreler olduğunu ve metastaz oluşturmak için orijinal tümörü terk etme yeteneği kazandığını gösterdi. Belçika Kanser Vakfının desteğini de arkasına alan, Louvain ve ekibi; asidotik tümör hücrelerinin emdikleri yağ asidine bağlı olarak taban tabana zıt şekillerde tepki verdiğini çabucak tespit etti. Araştırmacılar; bazı yağ asitlerinin tümör hücrelerini uyardığını ve DHA’nın tümör hücrelerini kelimenin tam anlamıyla zehirleyerek, öldürdüğünü keşfettiler.
Ölümcül Aşırı Yüklenme
Zehir, bazı yağ asitlerinin peroksidasyonuna bağlı bir tür hücre ölümü olan ferroptoz adı verilen bir fenomen yoluyla tümör hücrelerine etki eder. Hücredeki doymamış yağ asitlerinin miktarı arttıkça, oksidasyon riski de artar. Tümörlerin içindeki asidik bölmede yer alan hücreler; yağ asitlerinin oksidasyondan korunduğu bir tür demet olan lipid damlacıklarında depolar. Ancak büyük miktarda DHA varlığı, tümör hücresinin, DHA’yı depolayamayarak, boğulmasına yol açar ve okside olan hücre ölür.
Araştırmacılar, lipid damlacıklarının oluşumunu engelleyen bir lipid metabolizması inhibitörü kullandığını tespit ettiler. Bu araştırma, tanımlanan bu mekanizmanın çalışma şeklini doğrular ve tedavi olanaklarına kapı açar. UCLouvain araştırmacıları, çalışmalarını gözlemlemek için, sferoid adı verdikleri bir 3D tümör hücre kültür sistemi üzerinde testler yaptılar.
Sferoid adlı 3D tümör hücre kültürüne, fazla miktarda DHA uyguladılar ve sfreoidlerin büyüyerek, içe doğru patladığını gördüler. Ekip; ayrıca, tümörlü farelere, DHA ile zenginleştirilmiş bir diyet uyguladı. Bu diyet sonucunda diğer geleneksel diyetlere göre; farelerdeki, tümör hücre gelişimini önemli ölçüde yavaşlattı.
Louvain üniversitesinde yapılan bu çalışma; kanserle mücadelede, DHA’nın değeri ve önemini göstermektedir. Louvain araştırmacıları: “ Bir yetişkin için, günde en az 250 mg DHA tüketmesi önerilir. Ancak araştırmalar, diyetimizin günde ortalama sadece 50 ila 100 mg DHA sağladığını gösteriyor. Bu, önerilen minimum alımın oldukça altındadır. “ dediler.
Araştırmacıların belirttiği üzere Omega-3 ( çoğunlukla balıklarda bulunan ), tümörle mücadele ve kanserli hücre oluşumlarının engellenmesinde oldukça öneme sahiptir. Günümüzde DHA tüketimine önem veren insanların bile aslında yeteri kadar DHA tüketmediğini söylüyorlar.
DHA ( Dokozahekzaenoik Asit ) Beyin İçin Ne İşe Yarar?
DHA, sadece tümör ve kanser ile mücadele değil, beyin fonksiyonlarının gelişimi için de oldukça etkili bir görev yapmaktadır. DHA’nın faydalarını araştıran birçok kişi; DHA’nın beyin üzerindeki faydalarını görecektir. DHA, beyin için ne iş yarar? Maddeler halince inceleyelim.
- DHA, beyindeki omega-3 yağ asitlerinin %97’sini oluşturmaktadır. Bu yüzden DHA tüketimi, beynin fonksiyonları daha iyi bir şekilde yerine getirmesine yardımcı olur.
- DHA, serebral korteksin önemli bir bileşenidir, bu bölüm beynin; hafıza, dil, yaratıcılık, duygun ve dikkatten sorumlu bir bölümüdür.
- Beyinde yeterli miktarda omega-3 bulunmadığı zaman, beyin diğer yağları kullanır. Bu yüzden, beynin performansı açısından omega-3 tüketimini yeterli düzeyde tutarak, beynin performanslı çalışmasını sağlayabilirsiniz.
- DHA, beynin hücre iletişimi başta olmak üzere; normal beyin fonksiyonlarının korunmasına önemli derecede katkı sağlar Faydalı bir etki için günde, 250 mg DHA tüketilmesi tavsiye edilmektedir.