Yarasalar Hakkında Bilgiler
Yarasalar, Chiroptere takımında sınıflandırılan ön ayakları kanatlarıyla uyum sağlamış, uçan memeli canlılardır.
En küçük yaşayan memeli olduğu tahmin edilen yabanarısı yarasası; 29 ile 34 mm büyüklüğünde; 2 – 2,5 gram ağırlığına sahiptir. En büyük yarasa olan ptreropus cinsi yarasalar (uçan tilki) ve Acerodon türünde olan yarasa, 1,6 kg ağırlığa ve 1,7 m kanat açıklığına kadar ulaşabilmektedir.
Yarasalar, kendi boyutundaki diğer memeli türlerine göre 3,5 katı ömre sahiptir. Doğal yaşam alanlarında yaşayan; Plecotus auritus, Myotis lucifugus, Myotis brandti, Myotis blythii, Rhinolophus ferrumequinum ve Pteropus giganteus türlerin, 30 yıldan fazla yaşadığı kaydedilmiştir.
Yarasaların Özellikler
Yarasalar, sınıflandırılmış memelerdeki yüzdelik payı oldukça yüksektir. Sınıflandırılmış memelerin yaklaşık %20 ‘sini oluşturan yarasaların 1200’den fazla türü vardır. Yarasaların özellikleri ise şu şekildedir:
- Kemiricilerden sonra ikinci en büyük takım grubudurlar.
- Yarasaların çoğunlukla böcek yiyerek beslenir, böcek yemeyen türler ise meyve yerler. Vampir yarasa denen tür ise hayvanların kanını emerek beslenirler.
- Yarasalar geceleri yaşarlar; mağara ve başka karanlık olan korunaklı yerlerde barınırlar.
- Yarasaların en önemli özelliklerinden biri de ekosisteme sağladığı yarardır. Yarasalar; polenleri taşıma, tohumları yayma gibi görevi yerine getirirler.
- Küçük boyutlarına rağmen, yarasalaruzun ömürlü hayvanlardır: doğada, 30 yaşını kolayca aşan ve maksimum 41 yıl olduğu tespit edilen halkalı örneklerin raporları vardır.
Yarasaların Yapısı
Kafatası ve Dişler: Kafatası ve diş yapıları yarasa türlerine göre değişiklikler gösterir. Uçan tilkiler olarak adlandırılan ve köpeği andıran büyük yarasa türlerinde; burun uzun, göz çukurları büyük ve kulaklar küçük bir yapıdadır. Küçük yapıdaki böcek yiyen yarasalar 38, vampir yarasaların ise 20 kadar dişi vardır.
Kanatlar ve Uçuş: Yarasalar, parmak kemikleri düzleşmiş kesitleri ve uçlara doğru daha düş seviyedeki kalsiyum düzeyleriyle diğer memelilere göre daha esnek bir kanat yapısına sahiptir. Kuşların aksine önkol’un ana bileşenler radiustur, bilekten çıkan beş uzamış parmağı bulunan yarasaların, dördüncü ve beşinci parmakları bilekten firar kenarına doğru uzanır ve gerin zar kısmına doğru havayı iterek bükülme kuvveti sağlar. Daha ince ve daha çok kemik içeren kanat yapısıyla, daha iyi manevra yaparlar. Yarasalar süzülerek uçmazlar, direkt uçuş yeteneğine sahiptirler, en hızlı uçabilen yarasa Tadarida brasiliensis’tir. Bu yarasa türü 160 km/h hıza ulaşabilir.
Tüneme ve Yürüyüş Şekilleri: Yarasalar, diğer uçan canlıların aksine; uçmadıkları zaman baş aşağı pozisyonda tünerler. Femurlar kalçalara, uçarken dışarı ve yukarı bükülebilecek şekilde bağlı, arka ayak bileği ekleme ise kanatların firar kenarının aşağı doğru bükülmesini sağlayabilecek esnek bir yapıdadır.
Dahili Sistemler: Yarasalar hakkında az bilinen gerçeklerden birisi de; yarasaların etkili bir dolaşım sistemine sahip olduğudur. Memelilerde toplardamarların çeperi, pasif bir direnç gösterirken, yarasalarda toplardamar, kanın kalbe akışını aktif bir şekilde destekler.
Yarasalar, uçma eylemi sırasında çok enerji harcalar, bu yüzden eylemleriyle çok iyi uyum sağlamış bir solunum sistemleri vardır. Dört ayaklı memeleri göre; alveollerin yüzey alanı ve akciğer kılcal damar kan hacmi daha fazladır.
Yarasalarda Üreme
Yarasalarda üreme polijinidir; yani erkek bir yarasa birden çok dişiyle çiftleşir. Yarasalar, tünek yerleri gibi dişileri çekebilecek kaynaklara sahip çıkarak buraları savunarak, dişilerin ilgisini çekerler, bu yerlere sahip çıkamayan erkekler kenarda kalmak zorunda kalır ve üreme başarıları oldukça düşüktür.
Ilıman iklimlerde yaşayan yarasalar; yaz sonu sonbahar başı arasında dönemde çiftleşirler. Tropikal iklimde yaşamını sürdüren yarasalar, yağmurlar kesilince çiftleşirler.
Günümüzde Yarasalar
Yarasalar, hep zararlı ve tehlikeli canlılar olarak tanıtılsa da aslında gerçekler biraz farklıdır. Yarasaların dışkısı olan guano, gübre olarak kullanılır. Haşere böcekleri yiyen yasalar, zararlı mikroorganizma ve canlıları engellemek için kullanılan pestisit gereksinimi azaltır. Çiçeklerin polenleri taşıma ve tohumları yayma gibi ekosistem içerisinde de önemli bir göreve sahiptirler. Sayıları oldukça fazla olan yarasalar; Asya ve Pasifik Kıyılarında ise besin olarak tüketilmektedir.
Yarasaların uzun ömürlü olmaları ve çok hareket halinde olmaları bazı zararları da yanında getirmektedir. Kuduz gibi birçok patojenin konağı durumunda olan yarasalar, sosyal hayvanlar olmaları, uzun yaşamaları ve çok hareket etmeleri sebebiyle, çok kolay bir şekilde hastalık yayıcı durumuna gelebilirler.
Birçok kültürde yarasalar; karanlık, kötü niyet, cadılık ve büyücülük, vampir ve ölüm gibi bazı şeylerle bağdaştırılmışlardır. Bağdaştırıldıkları bu şeyler üzerine filmlere de kurgu konusu olan yarasalar; hakkında fazla bilgiye sahip olunmayan, bu yüzden, pek çok yanlış bilgiye istinaden korkulan bir tür olmaya devam etmektedir.