Yılanlar Ne Yer? Nerede Yaşarlar?
Yılan, serpentes alt takımında yer alan, bacaksız, uzamış gövdeli ve kuyruğu ile ayırt edilen, 3400’den fazla sürüngen türünden biridir.
Yılanlar, pullular sınıfında yer alan kertenkelelerin, evrimleşme süreci boyunca yapısal olarak; küçülme, basitleşme, uzmanlaşma ve yitirme işlemlerine uğramış bir türdür. Yılanların dış uzuvları yani ayakları yoktur fakat tüm bacaksız sürüngenlerde yılan değildir. Örneğin bazı oyuk kertenkeleleri, sadece ön veya arka bacaklara sahiptir veya tamamen bacaksız olabilirler.
Yılanların kretase döneminde hem kazıcı hem de sucuk kertenkelelerden evrimleştiği düşünülür.
Yılanlar Ne Yer?
Yılanlar etçil beslenme yapısına sahiptir. Yılanlar avlarını yemeden önce boğarlar. Yılanlar doğal yaşamda; fare vb. kemirgenlerle beslenirler.
Kral kobra yılanı; kertenkele, kuşlar ve kemirgenler gibi küçük omurgalılarla besleneceği gibi, kendinden küçük yapıdaki yılanları da yerler.
Boyları 8 – 10 metreye kadar ulaşabilen iri yapıdaki bir anakonda yılanı ise; timsah, geyik gibi büyük hayvanlarla beslenebileceği gibi kendi türündeki başka bir anakondayla da beslenebilir.
Yılanlar Nerede Yaşarlar?
456 cins ve 3400 ‘den fazla türe sahip olan yılanlar, Dünya’nın her yerinde yaşarlar. Türkiye’de bulunan yılan türü 47 tanedir.
Antarktika ve çoğu ada dışında Dünya’nın her yerinde bulunan yılanların, çoğu zehirsizdir, fakat zehirli olan türleri de, zehirlerini; avını kontrol altına almak dışında kendisini tehlike altında hisseti durumda kullanmaktan çekinmezler.
Yılanların Fizyolojik Yapısı
Yılanların, hareketleri göz kapakları bulunmadığı için; sürekli rahatsız edici bakışlar atarlar. Dış kulak açıklıklarından da yoksun olan yılanlar, evrimleşme süresince idrar keselerini de kaybettiler.
Yılanların boyun bölgesinde; trakeal akciğer ve avlarını zehirle baskı altına almak için tasarlanmış conducting sistemi yer alır.
Yılanların uzunluğu 10 cm olan Leptotyphlops carlae türünden, 7.6 metre uzunluğa kadar erişebilen piton ve anakondalara kadar değişebilmektedir. Günümüzde yaşayan yılanların uzunluğu bu yöndeyken, zamanında yaşamış ve son keşfedilen titanoboa cinsi yılan fosilinin boyu 15 metre uzunluğundaydı.
Yılanlarda Üreme
Yılanlar, kış uykusundan hemen sonra çiftleşir. Dişiler; erişebilir, konsantre ve alıcı olarak erkek yılanları cezbeder. Erkekler de aynı derece de yoğunlaşırlar. Erkek yıllarının vücudunun çeşitli yerlerinde, dişi yılanlara cinsel olarak uyarmak için tüberküller bulunur. Belirgin yapıda tüberküllerin olmadığı durumlarda, erkek yılan, dişiyi uyarmak için ovalama tekniğini kullanır. Bu teknikte erkek yılanın vücudu boyunca hareket eden bir kas dalgası vardır, bu sayede dişi yılana, yanal bir okşama sağlar.
Erkek yılanın spermi, dişi yılandaki yumurtaları döller. Gebelik süresi iki aydır. Yumurtaların anne yılanın karnında gelişip açıldığından doğum gibi görünen bu fiiliyata “ ovoviviparite “ denir.
Yılanlar ve İnsanlar
Yılan donuk bakışları, çıkardığı tıslama sesleri ve zehirli olmalarıyla insanlar tarafından hep korkulan bir tür olmuştur. Tüm yılanlar doğası gereği avcıdır, zehirli yılanlar; ısırma yoluyla avına toksjin enjekte eder.
Bu tip zehirli yılanların varlığı, çoğu insanın tehlikeli yılanları, zararsız yılandan ayırt edememesi sebebiyle, tüm gruba yanlış bir itibar kazandırmıştır. Yüzde olarak bakıldığı zaman küçük bir yüzdeye sahip yılan türünün zehirli olduğunu söyleyebiliriz ( 300’den az tür ). Ayrıca bunların sadece yarısı öldürücü bir ısırığa sahiptir. Yılan ısırığı ölüm oranın Dünya çapında yılda; 80.000 – 140.000 kişi arasındadır.
İnsanlar yılanları postları için avlarlar. ( Özellikle pitonlar ve siğil yılanları ) Deri ticareti yapılmak üzere her yıl binlerce canlı yılan toplanmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri bu ticaretin en önde gelenlerinden; her yıl 100.000 top pitonu ve 30.000 boa yılanı ithal etmektedir.
Yılan derisi; ayakkabı, çanta, kemer gibi birçok giyim ve aksesuar ürünlerinde kullanılmaktadır.