Tarih

Miryokefalon Savaşı Nedir? Miryokefalon Savaşı Nedenleri, Sonuçları ve Önemi

Miryokefalon Savaşı, 1176 yılında Bizans İmparatorluğu ile Anadolu Selçuklu Devleti arasında gerçekleşen bir savaştır. Bu savaş, Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan liderliğindeki Türk kuvvetleri ile Bizans İmparatoru I. Manuel Komnenos’un ordusu arasında gerçekleşmiştir. Savaş, günümüzde, Konya ve Isparta illeri arasındaki topraklarda, Beyşehir Gölü yakınlarında gerçekleşmiştir.

Miryokefalon Savaşı, Selçuklu İmparatorluğu’nun Anadolu’daki fetihleri sırasında önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan, Bizans İmparatoru I. Manuel Komnenos’un batı Anadolu’yu geri alma girişimlerini durdurmak ve Bizans İmparatorluğu’nu zayıflatmak amacıyla büyük bir orduyla hareket etti. Savaşta, Bizans ordusu dar bir geçidi kontrol etmek için Miryokefalon Dağı’na yerleşmişti. Ancak Selçuklu ordusu, Bizans ordusunu kuşatarak onları avantajlı pozisyonlarından çıkardı. Sonuç olarak, Bizans ordusu ağır kayıplar verdi ve geri çekilmek zorunda kaldı. Bu zafer, Selçuklu İmparatorluğu’nun Anadolu’da hâkimiyetini sağlamlaştırdı ve Bizans İmparatorluğu’nun genişlemesini durdurdu.

Miryokefalon Savaşı, Anadolu’da Türklerin gücünü ve Bizans İmparatorluğu’nun zayıflığını gösteren bir dönüm noktasıdır. Savaşın sonucunda Selçuklu İmparatorluğu’nun Anadolu’daki varlığı daha da güçlenirken, Bizans İmparatorluğu’nun egemenliği zayıflamıştır. Bu savaş, Selçuklu Türkleri ve Bizanslılar arasındaki güç dengesinde önemli bir değişimi temsil ederken, Türklerin Anadolu’daki yerleşimi ve Bizans İmparatorluğu’nun gerilemesi için bir dönüm noktası olarak kabul edilir.

Miryokefalon Savaşının Özeti

Zengi Hanedanının, Suriye ve Musul hükümdarı olan Atabeg Nureddin Mahmud Zengi’nin ölümü (1174), II. Kılıç Arslan’ın büyük bir rakipten kurtulmasına ve elinin rahatlamasına neden oldu. Bu gelişme üzerine, rakibinin ölümünden bir yıl sonra, Sivas ve Tokat bölgelerine seferler düzenleyen II. Kılıç Arslan, Danişmendli Beyliğine son vererek, Anadolu’daki hâkimiyetini arttırdı.

Anadolu Selçuklu Devleti’nin bu ilerlemesinden, dönemin Bizans İmparatoru olan Manuil rahatsızdı. Eskişehir civarında yoğunlukta olan Türkmenler, Bizans’ın elinde olan; Denizli, Kırkağaç, Bergama ve Edremit yörelerine sürekli akınlar düzenlemekteydi. Bizans İmparatoru, 1174 yılında ölen Nureddin Zengi’nin yerine geçen Selahaddin Eyyubi’nin Mısır’a odaklandığı görerek; Türkmenlerin akınlarını kesmek ve yeni topraklar ele geçirmek üzere akın düzenlerse, Selahaddin Eyyubi’nin, Anadolu Selçuklularına yardım edemeyeceğini düşündü ve askeri hazırlıklara başladı.

1. Manuil’in hazırlıklarını haber alan II. Kılıç Arslan, bir elçi gönderip, barış antlaşması teklif etti. Fakat İmparator I. Manuil, Bizans topraklarına düzenlenen Türkmen akınlarının durdurulması ve Anadolu Selçuklu topraklarına katılan; Danişmendliler’in topraklarının Bizans yönetimine verilmesi gibi bir takım şartlar ortaya koydu. Bu şartları II. Kılıç Arslan kabul etmedi ve savaş resmen başlamış oldu.

1176 yılında I. Manuil Komnenos, Fransız, Alman, İngiliz, Sırp, Macar, Gürcü, Kıpçak ve Peçeneklerden oluşan büyük bir ordu hazırlayarak, Anadolu’ya geçip, Miryokefalon Kalesine doğru ilerledi. Anadolu Selçuklu ordusu, büyük gruplar halinde bölünerek yolları tutup aynı zamanda Bizans ordusuna baskınlar düzenleyerek kayıplar verdiriyordu, Bizans ordusunda çıkan hastalık pek çok Bizans askerinin ölümüne neden oldu ve savaş Anadolu Selçuklu Devleti lehine ilerlemeye başladı. II. Kılıç Arslan, yeniden barış teklif etse de Manuil, teklifi kabul etmedi.

Manuil ile anlaşmaya varılamayacağını anlayan II. Kılıç Arslan, Miryokefalon Kalesi yakınlarındaki Tzibritze Geçidinin en dar yerine ordusunu yerleştirdi ve Bizans Ordusunu burada beklemeye başladı. Geçidin yamaçlarına yerleştirilen Türk birlikleri, Bizans Ordusunun ani geçişi sırasında saldırı düzenleyerek, Bizans Ordusunun paniğe kapılmasına neden oldular. Bunun üzerine çıkış yoluna doğru ilerlemeye çalışan Bizans Orduları önü, Türk Birlikleri tarafından kesilince herhangi bir çıkış yolu kalmadı. Muhafız kuvvetlerinin desteğiyle I. Manuil kurtulsa da, Bizans Ordusu tamamen imha edilmiştir.

Miryokefalon Savaşı sonucunda, Manuil barış teklif etmek durumunda kalmıştır. II. Kılıç Arslan, Manuil bu barış teklifini, Sublaion ile Dorylaion Kalelerinin yıkılması ve 100.000 altın gönderilmesi şartıyla, kabul etmiştir. Anadolu Selçuklu Devleti, bu savaştan bolca ganimet elde etmiş ve çok miktarda esir ele geçirerek zaferle ayrılmıştır.

Miryokefalon Savaşının Nedenleri

Miryokefalon Savaşının nedenleri çeşitli siyasi, stratejik ve toprak talepleriyle ilgilidir. Savaşın ana nedenleri şunlardır:

  1. Toprak İhtilafları: Savaş, Bizans İmparatorluğu ile Selçuklu Sultanlığı arasında Anadolu’daki toprak ihtilafları nedeniyle gerçekleşti. Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan, Anadolu’da Türk hâkimiyetini genişletme çabasındaydı ve Bizans İmparatorluğu’na ait bazı bölgeleri ele geçirmişti. Bu durum, toprak ihtilaflarını artırdı ve savaşa zemin hazırladı.
  2. Bizans İmparatorluğu’nun Batı Anadolu’yu Geri Alma Girişimleri: Bizans İmparatoru I. Manuel Komninos, batı Anadolu’da kaybedilen toprakları geri alma çabası içindeydi. Bu, Selçuklu İmparatorluğu ile Bizans İmparatorluğu arasında gerilim yarattı ve savaşa yol açtı.
  3. Selçuklu İmparatorluğu’nun Güçlenmesi: Selçuklu İmparatorluğu, Anadolu’da hâkimiyetini sağlamlaştırma çabasındaydı. II. Kılıç Arslan, bu savaştan önce bir dizi başarılı sefer düzenlemiş ve Anadolu’da Türk nüfuzunu genişletmişti. Bu durum, Bizans İmparatorluğu için bir tehdit oluşturdu ve savaşın patlak vermesine katkıda bulundu.
  4. Stratejik Geçiş Noktalarının Kontrolü: Miryokefalon Savaşı, stratejik bir geçit üzerinde gerçekleşti. Bizans İmparatorluğu, bu geçidi kontrol etmek için bölgede askeri bir mevzi kurmuştu. Selçuklu Sultanlığı ise bu mevziyi ele geçirmek ve stratejik üstünlük elde etmek istiyordu. Geçidin kontrolü, bölgedeki güç dengesini etkileyen bir faktördü.
  5. Güç Mücadelesi: Bu savaş, Selçuklu İmparatorluğu ile Bizans İmparatorluğu arasındaki güç mücadelesinin bir parçasıydı. İki imparatorluk da bölgedeki etkilerini artırmak ve rakiplerini zayıflatmak istiyordu. Savaş, güç ve nüfuz mücadelesi bağlamında gerçekleşti.

Bu faktörler, Miryokefalon Savaşının nedenlerinden bazılarıdır. Ancak, tarihçiler arasında farklı yorumlar ve vurgular bulunabilir.

Miryokefalon Savaşının Sonuçları

  • Ağır bir yenilgi alan I. Manuil, Selçuklu akınlarını önlemek için inşa ettirdiği; Dorileon ve Sublaion kalelerini yıkılmasını kabul etmiş fakat sadece Sublaion Kalesini yıktırmıştır.
  • Miryokefalon Savaşının sonuçlarından en önemlisi, Haçlı Ordusu ve Bizans’ın güçleri, Anadolu’ya uzun bir süre sefer düzenleyemeyecek kadar azalmıştır ve Türklerin Anadolu’dan atılamayacağı anlaşılmıştır. Anadolu, bir Türk yurdu hâline gelmiştir.
  • Bizans, Selçuklu Devletine, savaş tazminatı olarak 100.000 altın gibi büyük bir meblağ ödenmek zorunda kamıştır.
  • Bizans’ın Selçuklu Devletine ödediği savaş tazminatı, Selçuklu Devleti için büyük bir mali destek olmuştur. Bu sayede, Anadolu Selçuklu; Doğu Anadolu’da yer alan ufak ve serbest emirlikleri bertaraf edip, Orta Anadolu’daki gücünü arttırmıştır.
  • Miryokefalon Savaşı sonucunda, iyice güçlenen II. Kılıç Arslan, Anadolu’da siyasi birlik kurma ve genişleme politikasını devam ettirerek, Malatya’yı alıp, Danişmend Beyliğine son vermiştir.
  • Bizans’ın atılgan bir tavır yerine, sınırlarına çekilip savunma yapan bir strateji izlemeye başlamasıdır. Bu sayede bölgede siyasi ve askeri üstünlük Anadolu Selçuklu Devletine geçmiştir.
  • Anadolu’ya düzenlenen Haçlı Seferleriyle, Bizans’a geçen üstünlük, yeniden Türklere geçmiştir.

Miryokefalon Savaşının Önemi

 Miryokefalon Savaşının önemine değinecek olursak, Anadolu Selçuklu Devleti kazanmış olduğu bu zafer ile Haçlı Ordularını ve Bizans güçlerini uzun süre Anadolu’ya uğramayacak kadar uzaklaştırmış olduğunu görürüz.

Miryokefalon Savaşının öneminden bir diğeri ise; Bizans’ın saldırgan stratejisinden uzaklaşarak, sınırlarına çekilerek savunma stratejisine geçmiş olmasını söylemek mümkündür.

Miryokefalon Savaşında, Sultan II. Kılıç Arslan önemli stratejileri ile Bizans İmparatorluğuna ağır kayıplar verdirtti. Bu savaş ile Anadolu’nun kapıları, Türklere ardına kadar açılmıştır. Miryokefalon Zaferiyle, Türkler, Anadolu’nun tapusunu almışlardır.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu