Bilim

Dünyanın En Tehlikeli Kuşu: Cassowary

Dinozorlar çağı çoktan geride kalmış olsa da, günümüzdeki canlıların hâlâ bazıları oldukça heybetli ve ürkütücü görünüme sahip ölümcül canlılar olabilmektedir. Dünyanın en tehlikeli kuşu Cassowary hakkında bilgiler vermeden önce bu kuş türü ile ilgili ilginç bir detaydan bahsedelim. Antropolojik kanıtlara göre bu tehlikeli kuşlar, yaklaşık 18.000 yıl önce insanlar tarafından evcilleştirilmişti, bu zaman aralığı tavuktan bile binlerce yıl önceyi işaret ediyor.

Tropikal iklim bölgelerindeki, Yeni Gine ve Avustralya ülkelerinde sıklıkla rastlanan bu tür, pek misafirperver değildir. Dünyanın en tehlikeli kuşu Cassowary’nin fiziksel özellikleri incelendiğinde 90 kilograma kadar ulaşabilen ağırlık ve 1.5 metreye kadar uzanan bir uzunluğa sahip olduklarını görürüz. Dünyanın en tehlikeli kuşunu bu denli tehlikeli yapan ise her iki ayağında da bulunan üç pençesidir. Bu pençeler tıpkı bir bıçağa benzer ve yaklaşık 13 santimetre uzunluğundadır. Bu pençeler, Cassowary’nin yırtıcılardan etkili bir şekilde kaçmasına izin verirken, aynı zamanda basit bir eğik çizgi ile bir insanı delebilir. Devasa pençeleriyle bir canlıyı öldürme gücüne sahip olsalar da tepeli deve kuşlarının beslenme tercihi meyvelerden yanadır.  Olgunlaşmış meyvelerin yere düşmesiyle beslenen bu kuşlar, besin yönünden zengin olan bu meyveler ile güçlerini koruyorlar.  Her ne kadar Dünyanın en tehlikeli kuşu olarak bilinseler de kendilerine karşı yaklaşan bir tehlike olmadığı sürece kendileri direkt olarak saldırmıyorlar. Yaşam alanlarına girilmediği sürece ekolojik denge içerisinde yaşamlarını sürdüren bu canlı aynı zamanda nesli tükenmekte olan kuş türleri arasında yer alıyor.

Dünyanın en tehlikeli kuşu tepeli deve kuşu (Cassowary), nüfusu incelendiğinde, Güney tepeli deve kuşlarının(Casuarius casuarius) 20.000-49.999 arasında, Kuzey tepeli deve kuşlarının (Casuarius unappendiculatus) ise 10.000-19.999 civarında bir nüfusa sahip oldukları tahmin ediliyor.

Dünyanın en tehlikeli kuşu unvanını, Avustralya’da insanlara düzenlediği yüzlerce saldırıdan öne geldiğini söyleyebiliriz. Cassowary ismiyle de bilinen tepeli deve kuşu, uçamayan en ağır kuşlar sınıfında ikinci sırada yer alıyor. Şansınız varsa yaralanma ile yoksa ölümle sonuçlanan bu saldırıların çoğu, insanların bu kuşu besleme isteğinden veya başka bir şekilde etkileşime girmeye çalışmasından kaynaklanıyor.

Dünyanın En Tehlikeli Kuşları

 Farklı iklim kuşaklarında yaşayan bazı hayvanlar diğer cinslerine göre farklılaşabilmektedir. Dolayısıyla bir canlı türünü kendi içerisinde incelediğimizde bulunduğu ortama uygun şekilde silahlarını devreye alabildiklerini görürüz.

1.     Bilinen Tek İnsan Yiyen Kuş: Taçlı Kartal

Dünyanın en tehlikeli kuşları arasında ikinci sırada yer alan bu kuş türü, kanca gibi pençelere sahiptir. Bu pençeleri, avın içine dalmak ve duraksamadan geri gökyüzüne dönmek için tasarlanmıştır. 1924 yılında bulunan kuş kalıntıları ilkel bir insan çocuğunun kafatasını ve üzerinde kuşun beslenme şekliyle uyumlu pençe işaretlerini gösteriyordu.

Günümüzde bilen bu hayvanın yiyecek için insan çocuklarını avladığına dair hikâyeler devam ediyor. Fakat bunlar hikâyeler şeklinde kulaktan kulağa yayıldığı için günümüzdeki gerçekliği bilinmiyor. Bilinen şu ki en tehlikeli kuşlar bile önce insanlar tarafından kışkırtılmadığı sürece nadiren saldırırlar ve bu yaralanma şeklinde sonuçlanır.

Bu kuşun genellikle firavun fareleri, sıçanlar gibi küçük memeliler ve biraz daha büyük bir av olarak ise maymunlarla beslendiği bilinmektedir.

2.     Dünyanın Tek Zehirli Kuşu: Pitohui

Yeni Gine’de varlığını sürdüren Pitohui, Dünyanın tek zehirli kuşudur. Bunun nedeni, vücutlarının ürettiği bir toksin türü olan batrakotoksin’dir.  Güney Amerika’nın ölümcül zehirli ok kurbağasında da bulunan bu zehirli madde, ava bir basit bir dokunuşla verilir.

Bu zehir, bilim camiası tarafından, araştırmacıların istemeden zehrin dudaklarına temas etmesi sonucu, dudaklarının uyuştuğunu hissettiklerinde keşfedilmiştir, ancak maruz kalma kesinlikle ölümcül olabilir.

Pitohui türleri arasında en zehirli olanları parlak kırmızı ve siyah tüylere sahip olanlardır. Ancak bu kuşların direkt olarak toksini kendilerinin üretmediğine, bunun yerine ağırlıklı olarak yedikleri böcekler tarafından vücutlarına girdiğini inanılıyor. Nesiller boyunca bu kuşların bu toksine karşı güçlü bir direnç geliştirmesi de bu tezi destekler niteliktedir.

3.     Kuş Dünyasının Ağır Siklet Şampiyonu: Deve Kuşu

Devekuşu, Dünyanın en tehlikeli kuşları listesinde yerini alacak güçlü verilere sahiptir. Bilinen en az beş doğrulanmış insan ölümüne neden olmuşlardır. Dünyanın en tehlikeli kuşu Cassowary’nin fizyolojik yapısına benzer nitelikte bir yapıya sahip olan devekuşlarının evi Afrika olarak adlandırılmaktadır.

Güçlü bacakları ve yaklaşık 15 santimlik pençeleriyle bir aslanı bile öldürebilecek güce sahip olan devekuşları, bir arabanın çerçevesini bile delebilir. Neyse ki bu kuşlar da ölümcül güce sahip olmalarına rağmen bir tehdit hissetmedikçe nadiren saldırırlar.

Her ne kadar zarar verme eğiliminde olmasalar bile korkutucu büyüklüktedirler. Dünyanın en büyük kuşu olan devekuşlarının en büyük üyeleri 136 kg ağırlığa kadar ulaşabilmektedir. Erkekleri 3 metreye yaklaşan bir yüksekliğe kadar ulaşabilirler. Devekuşları, saatte 64 km’den fazla hıza ulaşabilirler.

4.     Yukarıdan Ölüm Getiren: Gypaetus Barbatus

Lammergeier olarak da bilinen bu kuş türü, çöpçü bir kuştur, yani tüm avları ölülerden oluşur. Küçük kemikleri bütün olarak yutabilen bu kuş türü, daha büyük kemikleri çok yükseğe ulaştıktan sonra kayalardan aşağı bırakarak parçalar ve bu şekilde tüketir.  Bu yöntem ile besin içeriği yüksek olan iliği de açığa çıkararak faydalanır.

Dünyanın en tehlikeli kuşlarından biri olan Gypaetus Barbatus, güçlü mide asidiyle kemiği kolayca sindirebilir. Bu devasa kuşun tarih boyunca insanları öldürdüğüne dair hikâyeler varken, doğrulanmış bir ölüm örneği yoktur.

5.     Uçan Ölüm Makinesi: Harpia Kartalı

Güney Amerika’nın yağmur ormanlarında harpia kartalı kadar korkulan veya etkili olan çok az yırtıcı vardır. Amerika’nın en büyük kartalı olarak bilinen bu kuş türü, yaklaşık 2metre uzunluğunda etkileyici bir kanat açıklığına sahiptir. Dünyanın en büyük kartalı: Harpia Kartalı’dır.

Dünyanın en tehlikeli kuşları arasında yer alan harpia kartalı, tembel hayvanlar ve maymunlar kadar büyük avları avlamaktan korkmuyorlar. Ancak, bu yırtıcı kuşların tek avantajı büyüklükleri değildir, çünkü neredeyse onlarla ilgili her şey onları mükemmel bir yırtıcıya dönüştürmek için evrimleşmiş gibi görünmektedir.

Harpia kartalının pençeleri, bir cassowary’nin ortalama pençesinden bile daha uzun olan 15 santime kadar uzayabilir. Çengelli tasarımları, yuvalarına uçarken ağır avları kavramalarına ve tutmalarına izin verir. Çoğu kartal gibi bu türün de özellikle iyi bir görüşü vardır. Aynı zamanda yüzlerinde, gürültüyü kulaklarına yönlendirmeye yardımcı olan ve onlara daha fazla yönlü işitme hissi sağlayan küçük tüyler vardır.

Harpia kartalları insanlar için bir tehdit oluşturmaz, ancak insanlar şüphesiz onlar için bir tehdit oluşturur. Ne agresif ne de utangaç, insanlara kayıtsız davranma eğilimindedirler. Fakat bu, onları avcılar için kolay hedefler haline getiriyor.

6.     Avustralya’nın Mevsimsel Tehdidi: Avustralya Saksağanı

Avustralya’nın Brisbane şehrinde bir çocuk bir saksağanın saldırısı sonucu trafik bir şekilde hayatını kaybetmişti. Avustralya ve diğer birçok kentsel bölgede yaygın olarak yaşanan “baskın(saldırı) mevsimi” olarak nitelendirilen bu mevsimsel tehdit artık günlük hayatın bir parçası olarak kabul edilmeye başlanmış durumdadır.

Rastgele insanları, evcil hayvanları hatta saksağan yırtıcılarını hedef alabilen bu düzensiz uçuş düzenleri her yıl binlerce yaralanmaya neden olmaktadır. Baskın mevsimi olarak adlandırılan bu olayda her beş kişiden biri saldırgan davranışlar yaşamaktadır.

Dünyadaki en tehlikeli kuşları arasında yer alan bu kuş türünün düzenlediği saldırı mevsimi adlı olay Temmuz ve Kasım aylarında arasında gerçekleşir ve üreme mevsimine denk gelir. Bu saldırgan davranış, türün erkekleri tarafından kullanılır. Yumurtaların bırakıldığı ve daha sonra yavruların yetiştirildiği dönemde yuvalarını korumayı amaçlar.

Brisbane ve diğer şehirlerde yaşayanlar, hem bu kuşların korunmasını nasıl sağlayacaklarını hem de insanlar için oluşturdukları tehlikeyi nasıl azaltacaklarını bulmak gibi zorlu bir görevin üstesinden geliyorlar.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu